comScore

Galatasaray Galatasaray

Fatih Terim'in 4-3-3'ü ve Jean Michael Seri

17 Temmuz 2019, Çarşamba 13:37
Fatih Terim'in 4-3-3'ü ve Jean Michael Seri

FutbolArena yorumcusu Sinan Yılmaz, Galatasaray'ın anlaşma sağladığı Jean Michael Seri'yi değerlendirdi.

FutbolArena - Galaatsaray'ın transferde anlaşma sağladığı Jean Michael Seri ile ilgili yorumcumuz Sinan Yılmaz derinlemesine bir analiz paylaştı. Fildişi Sahilli futbolcunun sarı kırmızılı takıma nasıl fayda sağlayabileceğini detaylarıyla anlatan Yılmaz, Fatih Terim'in sisteminde Seri'nin önemine değindi. İşte Sinan Yılmaz'ın Jean Michael Seri analizi:

FATİH TERİM'İN 4-3-3'Ü VE JEAN MİCHAEL SERİ
Fatih Terim; 3. döneminin başlangıcında, 4. döneminin tamamında ve Milli Takımda da 4-3-3 oynatmaya çalıştı. Muhtemelen Barcelona'nın yükselişinden bu yana, bu dizilişi verimli kullanabileceğini kafasına koydu ve bu yolda 4. döneminin son 4-5 ayında takımını geliştirmeye başladı. (İlk 1 yıl boyunca başaramasa da inat etti ve bu sezonun 2. yarısında gelişim başladı)

Bundan yaklaşık 10 yıl önce, Barcelona etkisiyle futbol dünyasında birçok takım 4-3-3 dizilişini oynatmaya çalıştı. Benim de spor yazarlığına bağladığım döneme denk geliyor bu. 20'li yaşlarımın başıydı. Süper Lig'deki 18 takımın 15-16 tanesinin 4-3-3 oynamaya çalıştığı sezonlar hatırlıyorum. Tabi kökeninde kontra atak futbolu olan teknik adamlar bambaşka, topa sahip olma futbolunu benimseyenler bambaşka 4-3-3'ler yarattılar ama hemen herkes bu dizilişin avantajından yararlanmaya çalıştı.

Yıllar içinde 4-3-3 yolundan dönen çok oldu ve son yıllarda da artık 4-3-3'ten çok 4-2-3-1 oynandığını görüyoruz. 4-3-3 ısrarından vazgeçmeyenlerden biri olarak ise Fatih Terim kaldı... Terim belki 3. döneminde de bu sistemde daha ısrarcı olabilirdi ama o dönemlerde transferde tek başına kararı o vermediği için 4-3-3'e uymayacak yıldızlar alındığında başka sistemlerde takımını oynatmak durumunda da kalmıştı. Şimdi ise transferde onun sözünün üzerine iş yapacak biri yok. Bu yüzden 4-3-3 inadı daha sağlam devam ediyor. Hatta Tudor'dan sonra göreve geldiğinde hem ilk sezonu bitirene kadar, hem de geçen sezonun ortasına kadar elinde istediği sistemi uygulatabileceği adamlar da yoktu. Biz Terim'in hayalindeki sistemin ne olduğunu ancak bu sezonun 2. yarısında Marcao transferi geldikten sonra anlayabildik ve aslında Ndiaye'nin bu sistemdeki yetersizliği de Marcao transferinden sonra net şekilde ortaya çıktı.



FATİH TERİM'İN SİSTEMİ NE?
 
Peki, Fatih Terim 4-3-3'ünü nasıl tanımlarız? Bunu ancak geçen sezonun 2. yarısındaki Trabzonspor maçında görebildik. Fatih Terim'in hayalindeki sistem ancak o maçta görünebilir şekilde ortaya çıktı. 

Terim istiyor ki, santrforumun arkasında 4'lü bir hat oluşturayım ve hücumda kalabalık olayım. İki kanadım ve merkezden iki 8 numara, santrforun arkasına topla buluşsun. Bu oyunculara da savunmadan ve 6 numaradan dikine paslar çıksın. Hatta ataklar olgunlaştığında kanatlar da ceza sahasına girsinler, bekleri de kanat yapayım...

Sahaya diziliş bakımından 4-1-4-1'e de çok benzediği için ben, Terim'e basın toplantısında soruları sorarken 4-1-4-1 olarak soruyordum. Bir keresinde, kendi sistemini anlatırken "4-3-3 veya sizin deyiminizle 4-1-4-1 önemli değil..." dedi. Kendisi 4-3-3 şeklinde ifade ettiği için bu yazıda başından beri bu şekilde yazıyorum ki zaten Feldkamp'ın dediği gibi sayıların bir önemi yok. "Futbolu sayılardan ibaret sananlar gitsin süpürge satsın" demişti Kalli... Bütün büyük teknik adamların dediği gibi dizilişler değil oyun planı önemli ve Terim'in oyun planında, rakip yarı alanda pas almasını istediği 8 numaraların, sırtı dönük pas almayı bilmesi çok önemli.

Badou Ndiaye de maalesef bu konuda sınıfta kaldı. Belhanda, Onyekuru ve Feghouli'nin aksine, rakip 3. bölgede etkili olamadı. Genelde top kontrollerinde sorun oldu ve hem kanatları, hem de santrforları besleyecek ara toplarını da atamadı. Kısaca bu sistemin oyuncusu değildi ve hayal kırıklığı yarattı. 

Badou Ndiaye 4-2-3-1'in 2'lisinden biri olarak veya Tudor döneminde 4-3-2-1'in 3'lüsünden biri olarak çok verimli bir futbolcu olmaya devam edecektir. Pres gücü, top kapma gücü, dripling becerileri onu yine üst düzey bir oyuncu yapacaktır ancak bu sistemde forvet arkasındaki 4'lüyü oynamayı kıvıramadı. Terim daha sonra onu 6 numarada tek başına da denedi ama orada da pozisyon bilgisi yeterli olmadı. 

Terim'den önce Tudor döneminde Ndiaye, Fernando'nun sağında bir top kapma görevlisiydi. Yaratıcılık görevi yoktu. Topla genelde kendi sahasında, yüzü rakip kaleye dönük buluşur ve daha geniş alanlar bulduğu için de driplingle topu ileriye taşırdı. Fakat rakip kaleye 30 metre kaldığında o geniş alanlar biter, oldukça dar alanda, topu sürmek yerine pasla iğne deliğinden geçirmek gerekir veya öldürücü şutlar işe yarar. İşte Ndiaye'nin o alandaki becerileri yetersiz. Ndiaye yarın Fenerbahçe'ye giderse yine verimli olur, yıldızlaşır ama bu 4-3-3'te, Terim'in istediklerine uymuyordu. 

SERİ İLE NDİAYE ARASINDAKİ FARK

Seri ise düşünülenin aksine son derece teknik bir futbolcu. Avrupalılar, Afrikalı futbolcular için fazlasıyla önyargılıdır. Özellikle teknik ve mental becerilerine güvenmezler. Buna karşın Seri, 'Afrikalı Xavi' lakabını almış. Bizzat Xavi tarafından "Barcelona futboluna uygun" yorumu ile övülmüş bir yetenek. Ndiaye'ye göre dar alanda oldukça becerikli, top kontrolleri daha iyi, iki ayağını Ndiaye'ye göre daha iyi kullanıyor. Şutları daha iyi ve hepsinden önemlisi işte o oyun kurma becerilerine sahip. 

Belhanda ile Nice'te ve Babel ile de Fulham'da oynadığı için takıma da kolay adapte olacaktır. Ayrıca iyi penaltıcı ve ilginç olarak savunma arkasına aşırtma çok iyi toplar atıyor. Diagne de boyuna rağmen savunma arkasına çok iyi sarkan bir oyuncu. Galatasaray'da da o tip pozisyonlar yakaladı ama hep kaçırdı. Kasımpaşa'da ise bu şekilde çok gol atmıştı. Seri'nin Nice'te Balotelli'yi bu aşırtma paslarla kaleciyle karşı karşıya bıraktığını gördüm. Mitrovic pek savunma arkası koşu atmadığı için olsa gerek Fulham'da bunu fazla denememiş ama son Afrika Uluslar Kupası'nda bu tip paslarıyla bir asist daha yapmış. Bu paslarla Diagne takımda kalırsa ona en az 3-4 gol attıracağını düşünüyorum.

SERİ 6 NUMARA OLABİLİR Mİ? BANEGA İLE NASIL BİR İKİLİ OLUR?

Yazılan yorumlardan biri hem Banega, hem Seri'nin transfer edileceği yönündeydi. Bence Seri ve Banega, Galatasaray'ın sol 8 numara listesinde birbirine alternatif olan isimlerdi. Banega'yı 6 numara için yeterli tempoda göremedim. Seri de 6 numarada ciddi eksiklikleri olan biri. 

Seri düşünülenin aksine iyi bir top kapmacı değil. Ndiaye mesela bu konuda Seri'den daha iyi. Hem daha güçlü, hem de daha sert basıyor. Seri fiziksel olarak da, top rakipteyken o kadar sert değil. Ayrıca Seri'nin savunma konsantrasyonu biraz düşük. Premier Lig'de mesela bir karambol oluşmuş, Seri golü atan oyuncuya göre topa daha yakın ama bir an dalmış ve gol gelmiş. Manchester United maçında böyle bir gol yemişler ve başka maçlarda da böyle durumlar yaşanmış. Tabi bu savunma konsantrasyonu sorunu Premier Lig'in inanılmaz hızı ve kalitesinde ortaya çıkar ama Süper Lig'de bu eksiği hiç görmeden sezon bile bitirebiliriz. Yine de 6 numara için iyi bir savunma konsantrasyonuna sahip değil. 

Üçüncü eksik olarak oldukça kısa. Rakiplerin uzun toplarını havada karşılayamaz ve rakip santrforlar genelde bu topları onun bölgesinde indirir.

Hem top kapma zaafı, hem savunma konsantrasyonun zayıf olması, hem de hava toplarında yetersiz olması onu iyi bir 6 numara yapmaktan uzaklaştırıyor. Ha oynar mı, oynar? Ona özel bir sistemde 6 da oynar. Muhtemelen Abdullah Avcı sisteminde 8 değil, 6 oynar ama Terim'in sisteminden bahsediyoruz ve bence Terim'in sistemindeki yeri direkt olarak sol iç 8 ve Galatasaray'ın tam böyle bir oyuncuya ihtiyacı var. 

SAĞ AYAKLI GALATASARAY

Galatasaray geçen sene çok sağ ayaklı bir takımdı. Marcao'nun gelişi önemli ölçüde takımın dengesini geliştirdi ama Galatasaray'ın solu hala sağ ayaklı. Nagatomo, Babel ve şimdi de Seri. Yine de Seri, Ndiaye'ye göre bu konuda fazla sorunlu değil. İki ayağını kullanma becerisi daha iyi ve genelde Sneijder vari topu sağına çekip oyunu geniş görmek, sağıyla derin pas veya şut atmak gibi alışkanlıkları var. Yani Seri'nin sağ iç oynaması, sol iç oynamasından daha kötü, onu daha kısıtlayıcı bir iş olur. Seri de merkezin solunda oynamak ister diye düşünüyorum. 

Sarı Kırmızılı takımla ilgili tüm gelişmelere Galatasaray Haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz.

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!